6 razones por las que deberías hacer deporte mientras estás en la universidad

Bazıları için spor yapmak dünyadaki en kötü şeymiş gibi gelir. Koşmaya mı gidiyorsunuz? Birisi neden kendine bu şekilde bir acı verir ki? Özellikle üniversitedeyken, kimin böyle bir şeye zamanı var ki? Ancak ben spor yapmanın, özellikle de üniversite yıllarında harika bir firar olduğunu düşünüyorum. Spor yapmak iyi, kötü, stresli, uzun ya da sıkıcı bir gün bile geçirdiyseniz harika bir rahatlatma sağlayabilir. Üniversite öğrencilerinin kafasında dolaşan çok fazla endişe ve düşünce var ve bu düşünceleri susturmanın en iyi yolu müziği son ses açıp spor salonunda biraz buhar yaratmak. Spor salonu herkes için olmasa da işte bir üniversite öğrencisinin vücudunu ve zihnini geliştirmesi için spora gitmesini gerektiren 6 harika sebep:

Derse gitmek, ödev ve proje yapmak, ve muhtemelen gitmen gereken bir işin veya stajın olması nedeniyle üniversite öğrencisi olmanın getirdiği çok fazla stres var. Tabi ki, içki içmek veya sarhoş olmak bu stresli zamanlardan iyi bir kaçış gibi görünse de vücudunuzda hala birikmiş bir stres olduğu aşikardır. Koşmak ya da ağırlık kaldırmak bu birikmiş stresi vücuttan fiziksel olarak atmak için harika bir yoldur. Spor salonunda kanınızın pompalanmaya başladığını hissettiğiniz an daha az stresli hissedeceğinizden emin olabilirsiniz.

Spor yapmak, fiziksel görünüşü ve özgüveni arttırmak için mükemmel bir yoldur. Üniversite, kendimizi tanıma evremizdir ve kendimizi iyi göstermek ve iyi hissetmek için düzenli olarak spora gitmekten daha iyi bir yol yoktur, sadece 30 dakikalığına bile olsa!

Lisede her gün okul bittikten sonra basketbol ve voleybol oynamaya alıştığımdan, üniversiteye ilk girdiğimde derslerden sonra boş zamanım olacağı için çok heyecanlanmıştım. Bu da beni üniversitenin ilk yılında artık spor yapmam gerekmediğini düşündürerek çok tembel biri yaptı. Daha sonra hızlıca spor yapma aşkımı farklı bir şekilde geri kazandım. Spor, zorla katılmam gereken veya katılmam gerektiği söylenen bir şey olmak yerine, benim derslerden ve ödevlerden kaçışım oldu. Belki lisedeyken hepimiz yarı profesyonel veya profesyonel sporcu değildik, fakat muhtemelen büyük bir çoğunluğumuz lisedeyken daha fazla fiziksel aktivite yapıyorduk. Sırf artık üniversitedesiniz ve takım sporları yapmıyorsunuz diye içinizdeki o atletin sizden firar etmesine izin vermeyin.

Ders çalışmak ve tonlarca sayıda ödev yapmak saatlerce oturmayı gerektirir. Ders çalışmaya bir ara vererek zihninizi okuldan 1 saatliğine uzak tutun ve spor salonuna giderek kaslarınızı harekete geçirin. Hem zihninizi hem de vücudunuzu çalıştırmak önemli.

Üniversiteye girdikten sonra annenizin yaptığı ev yemekleri yerine kafeteryada fast food yemeye alışmak açıkçası biraz zor. Üniversitede aşırı kilo almaktan kaçınmanın basit bir yolu her fırsat bulduğunda egzersiz yapmaktır. Hiçbirimiz hızlı ve kolay tüketilebilen patso ve sosis gibi kızartılmış akşam yemeklerinden kaçamıyoruz. Ancak üniversite öğrencisi olmanın getirdiği öğrenci indirimi fırsatlarından (üniversitenin bedava spor salonu veya öğrenci indirimli spor salonu) yararlanarak kilo almayı önleyebilirsiniz!

​Dersler arasında veya uzun bir günden sonra kütüphanede kestirmek cezbedici gelse de onun yerine vücudunuzu çalıştırmaya devam edin. Bunu yapmak, iki saat kestirdikten sonra daha da huzursuz ve yorgun uyanmanıza sebebiyet vermektense gün içerisinde aktif ve enerjik kalmanıza yardımcı olur.